Bøger på Tyrkisk

"Bağımsız Polis Soruşturmaları Komisyonu'nda çalışan Roland Benito ve çalışma arkadaşı, acil bir çağrıya müdahale eden iki polis memurunu sorgulamaya giderler. Bir hapishane gardiyanı dördüncü kattaki dairesinin penceresinden atlayarak intihar etmiş, polisler ise daireden gelen gürültü için yapılan şikayetten dolayı olay yerine gitmiştir. Dışarıdan bakıldığında şüpheli bir durum görünmez, ama gardiyanın Roland’ın torununun en yakın okul arkadaşının babası olduğu ortaya çıkar. Ardından, gardiyanın çalıştığı hapishanede bir mahkumun öldüğüne ve gardiyanın kendisini tehdit altında ve gözetleniyor gibi hissettiğine dair söylentiler duyar. Olayın aslında bir intihar olmaması mümkün müdür? TV2 Doğu Jutland kanalından bir muhabir olan Anne Larsen bu ölümlerle ilgili haber yapmaktadır. Araştırmaları esnasında başka bir ölüm vakasına, araba kazasında ölen bir avukata denk gelir. Bütün bu ölümlerin kendi kızını öldürmekten hüküm giymiş ve müebbet hapis cezasına çarptırılmış Patrick Asp adlı mahkumla bağlantılı olduğunu, onun da gardiyanın çalıştığı hapishanede yattığını öğrenir.Arındırıcı altı bölümlük bir eserdir."Danimarkalı bir yazar olan Inger Gammelgaard Madsen (d. 1960), geçmişte grafik tasarım işiyle uğraşmıştır. Suç yazarı olarak kariyerine 2008 yılında "Dukkebarnet" isimli ederle başlamış, sonra bu türde çeşitli eserler yazmıştır. Diğer eserleri arasında "Drab efter begæring" (2009), "Slangers gift" (2014), "Dommer og bøddel" (2015) ve "Blodregn" (2016) bulunmaktadır.

Merkez ve Batı Jutland polisi Johan Boje, bir Mart gecesi evinin önünde bir araba kazasında can verir. Olay yerine ilk gelenlerden biri, Johan’ın şefi Axel Borg’dur. Olayın sıradan bir trafik kazası değil, vahşi bir cinayet olduğunu anlaması pek uzun sürmez. Boje’nin dokuz yaşındaki oğlu, arabayı gördüğünü ve şoförün polis olduğunu söyler. Tüm bunlar bu trajik olayla sarsılan çocuğun hayal gücünden mi ibarettir? Benzin istasyonundaki güvenlik kamerası, cinayet gecesi arabayı kullanan kişinin üstünde polis üniforması olduğunu doğrular. Polis Soruşturmaları Komisyonu dedektiflerinden Rolando Benito davayı devralır. Bu korkunç cinayeti Johan Boje’nin iş arkadaşlarından biri işlemiş olabilir mi? Rolando Benito, Doğu Jutland TV2’de gazeteci olan Anne Larsen ile iş birliği yapar. Birlikte bir ailenin hayatını karartan korkunç bir yangının ipuçlarını incelemeye başlarlar. Belki de yangın kaza değildir. Anne ve Rolando, cinayet sebebinin hiç de umdukları gibi olmadığını göreceklerdir. Şimdi sıra, yeni cinayetler olmadan katili durdurmaya gelmiştir.1960 doğumlu Inger Gammelgaard Madsen, Danimarkalı bir yazardır. Aslen grafik tasarımcı olan Madsen, 2008 yılında yazdığı ilk suç romanı Dukkebarnet’ten sonra aynı türde birçok roman yazmıştır. Drab efter begæring (2009), Slangens gift (2014), Dommer og bøddel (2015), Blodregn (2016) ve Arındırıcı (2019) bunlardan bazılarıdır.

"Bertram polise gitmeye ve çaldığı ceketin içinde bulduklarını anlatmaya korkar. Çünkü kendisi de kanunla başının derde girmesini istemeyen, aranan bir suçludur. Bir akşam, biraz içki ve esrar sonrasında isimsiz bir ihbar yapmayı dener, ancak polis ona inanmaz. Bertram daha sonra annesinin hayatının tehlikede olduğunu fark eder. Onu uyarmaya çalışır ama annesini de inandıramaz. Annesini takip etmeye başlar ve tanımadığı bir adamla buluştuğunu görür. Bertram adamın kim olduğunu sorduğunda, annesi erkek arkadaşı olduğunu, mahalleden taşınarak birlikte yeni bir hayata başlamayı planladıklarını itiraf eder. Bertram adamın nerede yaşadığını bulur ve evine girerek bilgi toplamak ister. Adamın eşyalarını karıştırırken çok sayıda sahte pasaportla birlikte, çaldığı deri ceketin üzerinde olduğu bir fotoğraf bulur.Arındırıcı altı bölümlük bir eserdir."Danimarkalı bir yazar olan Inger Gammelgaard Madsen (d. 1960), geçmişte grafik tasarım işiyle uğraşmıştır. Suç yazarı olarak kariyerine 2008 yılında "Dukkebarnet" isimli ederle başlamış, sonra bu türde çeşitli eserler yazmıştır. Diğer eserleri arasında "Drab efter begæring" (2009), "Slangers gift" (2014), "Dommer og bøddel" (2015) ve "Blodregn" (2016) bulunmaktadır.

Bağımsız Polis Soruşturmaları Komisyonunun elinde hiçbir ipucu yoktur. Ancak Roland Benito, Johan Boje’nin karısını ve meslektaşlarını sorgulayınca kurbanın pek de sadık bir koca olmadığını öğrenir ve katilin başka sebepleri olabileceğini düşünür. Johan’ın oğlu Lukas’ı sorguladığında, çocuğun cinayete sanıldığından daha yakın olduğunu görür. Soruşturma, Anne Larsen’in Roland'ı aramasıyla yeni bir dönemece girer. Anne Roland’a neler keşfettiğini anlatarak yangının Johan Boje için kişisel bir konu olduğunu söyler.1960 doğumlu Inger Gammelgaard Madsen, Danimarkalı bir yazardır. Aslen grafik tasarımcı olan Madsen, 2008 yılında yazdığı ilk suç romanı Dukkebarnet’ten sonra aynı türde birçok roman yazmıştır. Drab efter begæring (2009), Slangens gift (2014), Dommer og bøddel (2015), Blodregn (2016) ve Arındırıcı (2019) bunlardan bazılarıdır.

27. Panzer Alayının askerleri geri çekiliyordu. Alman şehirlerinin üzerine müttefiklerin bombaları yağarken, askerler de bu korkunç vurgunda rol alıyordu. Tanklar, dayanılmaz kış koşullarında adeta bitmeyecekmiş gibi görünen bir ölüm yürüyüşüyle Rus bozkırlarında güçlükle ilerliyordu. Binlerce mülteci yollara dökülmüştü. Rus savaş uçakları, tıpkı diğer katiller gibi alçaktan uçarak aşağıdaki mülteci sürüsünü gökyüzüne doğru yükselen tek bir kederli çığlığa dönüştürüyordu.Sven Hassel, gönüllü olarak Alman silahlı kuvvetlerindeki bir ceza taburunda görev yapmıştır. Savaşın vahşetini, Nazi suçlarını, askerlerin alaycı ve kaba mizahlarını bir acımasız gerçekçilikle resmetmiştir. 50 milyonun üzerinde satış rakamı yakalayan kitapları, dünyanın en çok satan savaş kitapları serisidir.

Tankların yaklaştığını duyuyorduk. T-34 modeli. "Bizi görmüş olmalılar," diye fısıldadı Minik. "Tam önümüze gelene kadar bekleyin, sonra da koşun!" Tankın çıkardığı korkunç gürültü giderek daha da yakınlaşıyordu. İnsanın omurgasından yukarı doğru tırmanan bu korkuyu çok iyi tanıyordum. Bir saniye bile erken koşmaya başlamak ölüm demekti. Nasıl ayağa kalktığımızı anlamak mümkün değildi. Bacaklarımız sanki kendiliğinden hareket ediyordu. Çukurun üzerinden sarsılarak geçerken içindeki her şeyi paramparça eden tank, daha sonra büyük bir gürültüyle yoluna devam etti.Sven Hassel, gönüllü olarak Alman silahlı kuvvetlerindeki bir ceza taburunda görev yapmıştır. Savaşın vahşetini, Nazi suçlarını, askerlerin alaycı ve kaba mizahlarını bir acımasız gerçekçilikle resmetmiştir. 50 milyonun üzerinde satış rakamı yakalayan kitapları, dünyanın en çok satan savaş kitapları serisidir.

Yeterli insan gücünün olmaması, Hitler‘i ülkede bulunan her erkekten yararlanmaya zorluyordu. Firariler, suçlular ve politik mahkumlar da aftan yararlanarak orduya kaydoluyordu. Kendilerini ceza taburlarında bulan bu askerler, en tehlikeli görevlere atanıyorlardı. İşin en zor kısmı koşulsuz itaat sağlamaktı. Gerek küfürlerle gerekse Almanca talimatlarla, bir ceza taburuna ait olduklarını ve bu yüzden dünyanın en iyi askerleri olmaları gerektiğini günde en az yirmi kere duyuyorlardı. 27. Panzer Alayı, askerlerin hiçbirinin inanmadığı bir savaşta mücadele etmek zorundaydı.Sven Hassel, gönüllü olarak Alman silahlı kuvvetlerindeki bir ceza taburunda görev yapmıştır. Savaşın vahşetini, Nazi suçlarını, askerlerin alaycı ve kaba mizahlarını bir acımasız gerçekçilikle resmetmiştir. 50 milyonun üzerinde satış rakamı yakalayan kitapları, dünyanın en çok satan savaş kitapları serisidir.

Doğanın sesleri ile zihninizi dinlendirin.Güneş ışıkları, meltemle hafifçe sallanan ağaç tepelerinde dans ediyor. Kuşların cıvıltıları arasında, uzaktan sakince akan bir derenin sesi duyuluyor. Gür ve dingin bir ormanda doğanın müziğini dinliyorsunuz.Araştırmalara göre, doğa sesleri beyin üzerinde hem rahatlatıcı hem de uyarıcı bir etkiye sahiptir. Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar. Özel olarak geliştirilen bu ses ortamı, "ambiyans" olarak da bilinen, dilediğiniz yerde dilediğiniz zaman içine adım atabileceğiniz rahatlatıcı bir atmosfer yaratır.Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar.

Doğanın sesleri ile zihninizi dinlendirin.Pencerenin öbür tarafında, soğuk rüzgarlar ağaçları dalgalandırıyor. Yağmurun ritmik damlaları ve arada bir gürleyen gökyüzünün sesi uzaktan duyuluyor. İçeride her şey sıcacık ve sakin. Havanın ninni gibi sesleri sizi uykuya hazırlıyor.Araştırmalara göre, doğa sesleri beyin üzerinde hem rahatlatıcı hem de uyarıcı bir etkiye sahiptir. Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar. Özel olarak geliştirilen bu ses ortamı, "ambiyans" olarak da bilinen, dilediğiniz yerde dilediğiniz zaman içine adım atabileceğiniz rahatlatıcı bir atmosfer yaratır.Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar.

Doğanın sesleri ile zihninizi dinlendirin.Odunların tutuştuğu şöminenin ısısı tüm odaya yayılıyor. Bir yanda antika saatin tik tak sesleri, diğer yanda esneyerek mırıldayan bir kedi... Yumuşak bir koltukta oturuyor, önünüzde dans eden alevleri izliyorsunuz.Araştırmalara göre, doğa sesleri beyin üzerinde hem rahatlatıcı hem de uyarıcı bir etkiye sahiptir. Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar. Özel olarak geliştirilen ses ortamları, dilediğiniz yerde dilediğiniz zaman adım atabileceğiniz "ambiyans" adı verilen rahatlatıcı bir atmosfer yaratır.Saga Sounds, dinlenirken, uykuya dalarken ve işinize odaklanırken dinleyebileceğiniz hoş ve birbirinden farklı ses ortamları sağlar.